Ceza hukukuyla aramız çok iyidir. Ben onu severim, o beni sever. Allah bozmasın. Tabi bunun en temel sebebi ilgi alanım olması, zevkli olması, hayatın direk içinden olması vs. Peki nasıl çalışıyorum, ne yapıyorum?
Gerekçeli kanundan çalışıyorum. Ceza özelde gerekçeli kanun çok mühim birçok sorunun cevabı gerekçede yazıyor ve konu özeti gibi. Hocanın derste söylediği önemli yerleri kanunda varsa fosforluyla çiziyorum. Yoksa kenara köşeye yazıyorum. Ama diyelim ki anlattığı şey uzun ya da örnekler vermiş o zaman post it'e yazıp yapıştırıyorum. Yapışkan kısmı sayfanın boş taraflarına getirmeye özen gösteriyorum. Zaten geri kalan kısmı kaldırılabilir olduğu için problem olmuyor. Böyle yaptığınız zaman sayfalarca not çıkarıp vakit kaybetmiyorsunuz ve çok da güzel öğreniyorsunuz. Hatta maddesinden fıkrasına kadar aklımda kalıyor.
Peki teoriyi anladık. Uygulama da mühim. Biz her hafta pratik yapıyoruz. O pratiklerin arka sayfası genelde boş oluyor. Arka sayfaya sanki sınavdaymışım gibi cevap yazıyorum. O şekilde de yazarak çalışmış oluyorum.
İkinci olarak da pratik kitabına bakıyorum. İşlediğimiz konuları renkli kağıtlarla işaretledim. Sesli bir şekilde onlara cevap veriyorum.
Bana yazmak biraz zaman kaybı gibi geliyor. Tamam sayfalarca yazıyorsun ama öğrendin mi peki? Yazmaya vereceğim süreyi kendime defalarca konu anlattırarak harcadığımda daha verimli olduğunu fark ettim. O yüzden bu şekilde yapmaya devam edeceğim. Ama bu demek değil ki hiç yazmıyorum. Sadece daha az şey yazıyorum diyelim.
Ceza genel için konuşacak olursam keşke geçen yıl da bu şekilde yapsaydım diyorum. Benim için çok daha faydalı olurmuş. Ceza genel bilgilerimi de pratik kitabının başlangıcında özet bölüm var şimdi oradan bakacağım. Kafamın takıldığı yerde zaten genel hükümler kitabım başucumda. Direk bakarım.
Bu dediklerim dışında en mühim şey derse girmek ve derse girmeden önce konuyu kitaptan okumak. Bunun faydalarını size saysam bitmez. Benim en büyük avantajım derslere girmek. Kimi zaman tembellik edip çalışmadığım dersler oldu yalan yok. Ama hiç ders kaçırmadığım için hemencecik kendimi toparlayabiliyorum.
Gerekçeli kanundan çalışıyorum. Ceza özelde gerekçeli kanun çok mühim birçok sorunun cevabı gerekçede yazıyor ve konu özeti gibi. Hocanın derste söylediği önemli yerleri kanunda varsa fosforluyla çiziyorum. Yoksa kenara köşeye yazıyorum. Ama diyelim ki anlattığı şey uzun ya da örnekler vermiş o zaman post it'e yazıp yapıştırıyorum. Yapışkan kısmı sayfanın boş taraflarına getirmeye özen gösteriyorum. Zaten geri kalan kısmı kaldırılabilir olduğu için problem olmuyor. Böyle yaptığınız zaman sayfalarca not çıkarıp vakit kaybetmiyorsunuz ve çok da güzel öğreniyorsunuz. Hatta maddesinden fıkrasına kadar aklımda kalıyor.
Peki teoriyi anladık. Uygulama da mühim. Biz her hafta pratik yapıyoruz. O pratiklerin arka sayfası genelde boş oluyor. Arka sayfaya sanki sınavdaymışım gibi cevap yazıyorum. O şekilde de yazarak çalışmış oluyorum.
İkinci olarak da pratik kitabına bakıyorum. İşlediğimiz konuları renkli kağıtlarla işaretledim. Sesli bir şekilde onlara cevap veriyorum.
Bana yazmak biraz zaman kaybı gibi geliyor. Tamam sayfalarca yazıyorsun ama öğrendin mi peki? Yazmaya vereceğim süreyi kendime defalarca konu anlattırarak harcadığımda daha verimli olduğunu fark ettim. O yüzden bu şekilde yapmaya devam edeceğim. Ama bu demek değil ki hiç yazmıyorum. Sadece daha az şey yazıyorum diyelim.
Ceza genel için konuşacak olursam keşke geçen yıl da bu şekilde yapsaydım diyorum. Benim için çok daha faydalı olurmuş. Ceza genel bilgilerimi de pratik kitabının başlangıcında özet bölüm var şimdi oradan bakacağım. Kafamın takıldığı yerde zaten genel hükümler kitabım başucumda. Direk bakarım.
Bu dediklerim dışında en mühim şey derse girmek ve derse girmeden önce konuyu kitaptan okumak. Bunun faydalarını size saysam bitmez. Benim en büyük avantajım derslere girmek. Kimi zaman tembellik edip çalışmadığım dersler oldu yalan yok. Ama hiç ders kaçırmadığım için hemencecik kendimi toparlayabiliyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder